25 Haziran 2014 Çarşamba

Babalar Günü

Bir gün gene böyle günlerden bir 17 Haziran 2012. Metris konvoyuna katılmak için Kadıköy'deyim. Konvoya katılacak araçlar Salı Pazarı'nda Cadde'ye doğru çift sıra dizilmişler. Arabayı Salı Pazarı otoparka çektim, gidip Burger King'den bir kaç hamburger alıp arabadaki eşime ve kızıma bıraktıktan sonra kalabalığın arasına karışıp atmosferi soludum. Hareket saati yaklaşınca arabanın arka camına bayrağımızı asıp yavaştan yola koyulduk. Konvoya katılmak için sokulurken yandaki araba korna çalmaya başladı. "Ne var lan" diye döndüm baktım ki meğer bir arkadaşım imiş. İstanbul dışından misafirleri olduğu için konvoya katılmayı planlamamış ama misafirlerini Maraton Fenerium'a getirmekten de geri kalmamış. Misafirleri kalabalığı görüp nedenini öğrenince "Neden biz de gitmiyoruz" demişler, böylelikle otomobili ile tek başına gelen bir renkdaşın arabasına sığışmışlar. Konvoy Bostancı'ya doğru hareket etti, Bostancı'dan Cadde'ye döndük. Cadde'de kornalar eşliğinde ağır ağır ilerlerken kaldırımdan birisi yaklaşıp "Ne oldu Aziz Yıldırım çıktı mı yoksa" diye sordu. "Hayır Metris'e Başkanın babalar gününü kutlamaya gidiyoruz" diye cevapladım. Eşim kızıma dönüp "Aaaa, bugün Babalar Günü imiş, babanı kutlasana kızım" dedi :) Ne eşime ne de kızıma hiç kırılmadım, özel günlerin hayatımda bir anlamı yoktur. Yani gene böyle günlerden bir babalar günüydü işte.

20 Mart 2013 Çarşamba

Yabancı Gözüyle

Fenerbahçe maç öncesinde UEFA'yı sahte biletler hakknda uyardı ve polise yardımcı oldu. Bu UEFA, Yaya ve Balotelli ayağına her top gelişinde maymun sesleri çıkaran taraftara sahip takıma 20,000 € ceza veren, buna karşın ırkçılığı protesto etmeye yönelik olarak maçın ikinci yarısına 1 dakika geç çıkan takıma 30,000 € ceza veren kurum. Dikkatinizi çekerim, Fenerbahçe UEFA'yı CL'den men men edilmesi ile ilgili mahkemeye vermişti. Platini'nin ekonomi alanında "dahi" oğlu PSG yöneticisi, ve kokuşmuş kurumu FFP sebebiyle takımları turnuvalar dışı bırakıyor !

Hangi takım taraftarı olduğunuz önemli değil.. Blatter bile Platini'den kurtulma derdinde..

***

Kıt lisanımla çevirmeye çalıştım :/

***


16 Mart 2013 Cumartesi

Fenerasyon


Söylenmeyen "Lan" sözcüğü için 3 maç ceza. Olmayan tükürüğe 11 maç ceza. Bu arada Portekiz federasyonu sesini yükseltmeseydi Meireles o 11 maç cezayı paşa paşa çekecekti biliyorsunuz değil mi? Arada bir de Emre'nin mevzuat da suç tanımı olmayan bir olay sebebiyle PFDK'ya sevk edilmesi var.

Bursa maçının devre arasında Aziz Yıldırım soyunma odası koridorlarında maçın hakemi Tolga Özkalfa'ya "Biriniz lan demeyeni atar, biriniz tükürmeyene tükürdü yazar. Faul yapılıyor, Semih sedye ile çıkıyor, faul çalmıyorsunuz. Yeter artık size kim sahip çıkacaksa çıksın. Federasyon mu bilmem, bundan sonra affetmeyeceğim" dediği için 21 gün hak mahrumiyeti cezasına çarptırıldı. Demek ki söyleyen Fenerbahçeli olunca gerçeklerin ifade edilmesi de artık suç olarak addediliyor. Buna alıştık artık. Başkan'ın cezası tam da Fenerbahçe'nin Plzen ile kendi sahasında boş tribünler önünde oynayacağı UEFA Avrupa Ligi maçı öncesinde; maça iki saat kala açıklandı. Buna da alışığız bir buçuk yıldan beri. Sonrasında Antalyaspor ile deplasmanda oynayacağımız maçın pazartesi gününe alınması yönündeki talebimiz federasyon tarafından reddedildi. Bunu zaten bekliyorduk.

Her şeye alıştık. Konu Fenerbahçe ile ilgili olunca adaletin paspas olduğunu göre göre öğrendik. Ama artık iş iyice çığrından çıktı, yeni yeni hamleler ile bizi bile şaşırtıyorlar.

Oyundan atılan Teknik Direktörün yedek kulübesine müdahale etmeye devam etmesi konusunda PFDK'nın verdiği karara Tahkim Kurulundan şamar gibi açıklama geldiği halde PFDK üyeleri paşalar gibi koltuğunda oturmaya devam ediyor.

Fenerbahçe maçını katlettikten sonra amatör kümeye gönderilen ve orada yönettiği maçı da katleden bir hakem özel ihtiyaç doğrultusunda süper terfi alarak bir sonraki hafta tekrar süperlig maçına atanabiliyor.

Son olarak.. Rakibine yumruk attığı için 3 maç ceza alan bir oyuncunun cezası 1 maça indirilip üstüne üstlük ertelenebiliyor. Bonus kart kampanyası gibi, %70 indirim kalanına da bir sene erteleme !

Bu arada... Tahkim kurulu hafta sonlarında toplanıyor muydu ?

Yani Fenerbahçe 33. haftada galip gelip şampiyonluğunu ilan etse, 34. hafta oynanmadan malum takımın puan alamadığı iki takım üfürükten sebeple küme düşürülecek ve gene bunlar şampiyon yapılacak olsa şaşırmayacağım artık.

Sayın TFF kurgu artık iyice belli. Ne pahasına olursa olsun malum takımı şampiyon yapacaksınız. Verin kupayı şimdiden bu eziyet bitsin. Ama sapını ayrı tutun.. O Sadri'nin.





26 Şubat 2013 Salı

İnce Ayarlı Çalışmalar

21 Şubat 2013 - Salı Pazarı - Kaldırım Tribünü


21 Şubat'ta Kadıköy Belediye başkanı sayın Selami Öztürk'ün Salı Pazarına kurdurduğu dev ekranda kaldırımdan izledik Fenerbahçe'mizin Bate Borisov maçını. O ortamda bulunmak binlerce sarı lacivert sevdalısı ile aynı havayı solumak büyük keyif. Geçen sene de 24 Şubat'ta Bayan Basketbol takımımızın Montpellier deplasmanında oynayıp 80 - 72 kazandığı  maçı Adalet Çay Bahçesi'nde projeksiyondan seyretmiştik. O gün bu kadar keyifli değildik ama hüzünlü ve ağır bir hava vardı.

Bate maçından sonra  Aykut Kocamn'ın maç programı ile ilgili serzenişine her kafadan ayrı bir çatlak ses çıktı. Sonuncusu da bir duayen(!)den gelmiş. Meğer Türkiye Kupası maçı imiş Fenerbahçe'nin lig maçını pazar günü oynamasının sebebi. Fenerbahçe'nin gruptan lider olarak çıkmayı garantilediğinden haberi yok demek ki bu maç programını yapanların. Ayrıca kupa maçı perşembeye alınarak da halledilebilirdi mesele. Ama ince ayarlı çalışmalar yapma konusunda virtüözlük mertebesine erişmiş olan TFF yetkilileri farklı düşünmüşler. Peki diğer kurumlar farklı mı? Spora olan ilgimiz futbol etrafında döndüğü için bazı ayrıntılar pekala gözümüzden kaçabiliyor. Şöyle dönüp Ocak 2013'ün ilk haftasına bir bakalım. Yer Antalya, Bayan Basketbol Türkiye Kupası Finalleri oynanıyor. Finalde rakibimiz olan takım çeyrek final maçını çarşamba günü, yarı final maçını cuma günü, final maçını ise pazar günü oynuyor. Yani her maç arasında bir gün dinlenme payı var. Fenerbahçe ise perşembe, cuma ve pazar günü oynuyor maçlarını. Finalde yorgunlukları her hallerinden belli olan kızlarımız karşılaşmayı 2 sayı farkla kaybediyor ve kupayı rakibine kaptırıyor.

Şimdi bu bir kurgu mu yoksa ben mi fesatım!

Yok canım.. Olsa olsa tesadüftür..


30 Ocak 2013 Çarşamba

Fenerbahçeli Real Madrid'i Tutar

Barcelona Taraftarı PKK Bayrağı Açtı !

1969 yılında Fenerbahçe yönetimi artık Türkiye'nin kendilerine dar geldiğini görüp bir Dünya kulübü olmanın zamanı geldiğine karar verir. Dünya'daki kulüplere bakarlar ve en büyük kulübün Real Madrid olduğuna karar verirler. Real Madrid ile görüşmelerde bulunurlar, neler yapılabileceğine dair ve ortak hareket etme konusunda (en azından Fenerbahçe tarafında) karar alırlar. O zamanlarda Real Madrid'in stadında söylenen marşı getirip Fecri Ebcioğlu'na verirler ve "Buna bizim için Türkçe sözler yaz" derler. Böylelikle "Yaşa Fenerbahçe.." marşı doğar. O gün bugündür Dünya üzerinde "Viva Espana" şarkısının farklı sözlerle söylendiği iki stad vardır. Bugünkü adlarıyla San Barnebau ve Şükrü Saracoğlu..




22 Ocak 2013 Salı

Sneijder Ekime.. Üniversitesi Kasıma.. Ya kasıt var ise ?

Başlarken belirteyim.. Ferhan Şensoy'un söyleyişi ile : "Köylü milletin efendisidir ama sarayda köylülüğün alemi yok. Fransız devriminde Versay'ı işgal eden köylülerin İran ipek halılarının ortasına sıçması abestir"

Katılıyorum.

Çünkü bu eylem aslında cehaletin intikam güdüsüyle yapılmıştır.

Gelelim sadede..

***

10 yaşımdaki kızım ile bu akşam yaşadığımız diyalog:

K- Baba yangın haberi var ama bunun içinde güzel bir şey var, Galatasaray lafı geçiyor.
B- ... (Ters bir bakış)
K- Gene de güzel değil !
B- Değil !
  (Es)
K- Baba Galatasaray'ın bir okulunu kazansam, mesela lise veya üniversite, beni gönderir miydin?
B- Gönderirdim.
K- Üniformaları sarı kırmızıymış ama !
B- Seni evden kovardım ama gene de gönderirdim, benim için önemli olan senin iyi bir eğitim alman.
K- Biliyorum sen kovmazsın.
  (Es)
K- Ayy.. Kütüphane yanmış, kıyamam o kitaplara.. (Ağlamaklı)

Kızımla gurur duyuyorum.

***

1881 yılında doğmuş bir adamı hala anlayamayan, öğretisini kavrayamayan bir ulusun bireyi olarak.. 1871 yılında inşa edilmiş bir bina umurumda değil, saltanatın eseri olan sarayların gözümde tarihsel değeri yok.

Bence tarih belgeler, yazıtlar, ve halk için yapılan eserlerdir.. Uzun Köprü, Malabadi Köprüsü tarihin halen ayaktakı tanığıdır. Mostar Köprüsü'nün savaşta yıkılıp yeniden yapılmış olması onun tarihi olma özelliğine halel vermez.

Selimiye Cami Mimar Sinan'ın bize armağanı olan güzel bir sanat eseri olabilir, ama bence tarih'e katkısı 1912 Bulgar işgalinde kuzey duvarında açılan top güllesi yarasıdır. Tarihe asıl önemli katkısı Mustafa Kemal'in "Bunu onarmayın bir dünya hazinesine yapılan bu vahşi saldırıyı gelecek nesiller de görsün" demesidir.

Galatasaray Üniversitesinde kasıtlı kundaklama varsa bu da tarihe bir belge olarak düşecektir.. Failleri ile beraber !



3 Ocak 2013 Perşembe

Yuıhh Yeter Artık !

Fenerbahçe'nin zarar görebilmesi için insanlar yalanı da sahiplenir, savunur hale geldiler. Ne şeref ne onur kaldı!

Akşam akşam sinirim bozuldu. Sizinkiler de bozulsun istedim.

Şimdi şu açıklamaya bakalım:
TFF Yönetim Kurulu Üyesi Beyazlı, "Tahkim'in kararından sonra bazı kulüplerin sert tepkisi oldu bu tepkiyi nasıl karşılıyorsunuz ?" sorusuna "Gayet normal. Üslub olarak bir yorum yapamam ama bir TFF yöneticisi olarak karardan ben tatmin olmadım ki onlar olsun, kamuoyu olsun. Bana göre Raul Meireles konusu kapanmamıştır, kapanmamalıdır. Çünkü ortada bir suç var ama suçlu yok. Gelinen nokta bu olmuş. Böyle bir karar olabilir mi. Tahkim Kurulu'nun verdiği bu karardan sonra ilgili kişi ve kurumlara yeniden sorulması gereken sorular var. Kimsenin vicdanı rahat etmemiştir olay bu şekilde kaldığı için. Hala suçlu ortada yok" cevabını verdi



Sonra bu sözleri sarfeden şahsiyetin kim olduğuna bakalım:
Spor Bakanı Faruk Özak ve AKP Trabzon teşkilatı ile Genel Merkez, Mustafa Beyazlı'nın yönetime girmesi için baskı oluşturdu. Sadri Şener de AKP’den gelen bu baskılara boyun eğdi ve Mustafa Beyazlı’nın ismini Yıldırım Demirören'e bildirdi.



Ağzımı bozmamak için daha fazla uzatmıyorum !